“Ona daha fazla bakamadım. Sinirden, nefretten ya da öç alma duygusundan değil, utancımdan bakamıyordum. Bir katilin gözlerine benden daha iyi biri olduğu için değil, muhtemelen ondan daha kötü bir insan olduğum için bakamıyordum.”

Selam millet! Bugün sizlere son zamanlarda okuduğum en muazzam kitaplardan biri olan Sarai’nin yorumuyla geldim. Kendileri Katiller Çetesi serisinin ilk kitabı olur ve bir miktar aşık olmuş olabilirim.

Sarai henüz 14 yaşındayken annesi tarafından Meksikalı bir uyuşturucu baronu olan Javier’in yanında yaşamaya zorlanır, fakat 9 yıldır tutulduğu o yerden kaçma planları içerisindedir.

Victor da tıpkı Sarai gibi çocukluğundan beri normal bir hayat sürememektedir, çünkü kendileri soğukkanlı bir katil de azıcık.

İkilinin yolları Victor’un yeni hedefi hakkında bilgi almak için Sarai’nin bulunduğu yere gittiğinde kesişir ve Sarai’nin kendisini Victor’un kamyonunun arkasına atıp oradan kaçmasıyla da asıl hikayemize başlarız.

AMAN YARABBİ! Bir kitap nasıl bu kadar mükemmel olabilir, resmen ba yıl dım! Konusu aslında öyle ahım şahım değil belki ama yazarın bu konuyu ele alış şekli beni kendine hayran bıraktı resmen. Tüm olayları en ince ayrıntısına kadar düşünmüş, her zaman bizleri şaşırtacak bir nokta serpiştirmiş aralara. Karakterleri büyük bir ustalıkla ince ince işlemiş ve ortaya çıkan iş karşısında sadece hayran kalabilirim.

Victor… Yahu sen katilsin kardeşim, bizi kendine aşık etmeye ne hakkın vardı acaba? İlk önce soğukkanlılığına hayran kaldım, sonra o muhteşem zekası girdi devreye ve en sonunda da pofuduk kalbini göstererek ölümcül vuruşu yaptı resmen. Hala kafamın içinde yaşıyor gibi, müthiş bir şey.

Sarai… Artık çoğu kitapta kadınların acizmiş gibi gösterilmelerinden bıkmıştık değil mi? İşte Sarai karakteri de buna bir ‘Dur,’ diyor resmen. Kendi başına o kadar zorluğa göğüs germesi, hayatı ve özgürlüğü için yaptığı mücadele, olaylar ve şiddet karşısında tabiri caizse pısıp oturmaması… Hayallerimdeki o güçlü ve ayakları yere sağlam basan kadın imajına inanılmaz uyan bir karakter oldu. Onunla bir kadın olarak gerçekten gurur duyuyorum. Tüm bu yazdıklarımdan sonra ‘Tavsiye ederim,’ demek aşırı derecede yavan kalmaz mı yahu? Kitap bana çok azıcık Yabancı’yı anımsattı. Son halini bilmiyorum ama onu Wattpad’de okumuştum. Eğer onu sevdiyseniz bu kitabı da seversiniz ya da bu kitabı sevdiyseniz Yabancı’yı da seversiniz muhtemelen. Sakın kaçırmayın derim. Sağlıcakla kalın efenim! 😄 💞