“Ne sebepten olursa olsun, biri kendinden zayıf olana kötü davrandığı taktirde, bu bana göre işlenen tüm suçlardan daha kötüdür.”
Selam millet! Bugün sizlere Psikiyatrist kitabının yorumuyla geldim. 🥳🥳🥳 Nihayet en merak ettiğim yazarlardan birisi olan Wulf Dorn ile tanıştım.
Lise yıllarımda Tıbbi Gerilim romanlarını okumaya bayılırdım, özellikle Tess Gerritsen. Çok uzun zamandır farklı türlere kaymıştım ve bu tarz Gerilim kitapları okumuyordum. İnsanın psikolojisini etkileyebilecek, en derinlerdeki benliğine uzanabilecek kitapların sayısının az olduğuna inanırım. Tüm bu azınlık içerisinde bu kitap da bende bu tarz bir etki bıraktı ve sanki eski günlerime dönmüş gibi hissettim.
Kitapta baş karakterimiz Psikiyatrist Ellen ve Orman Kliniği’nde çalışıyor birkaç yıldır. Bir gün erkek arkadaşı Chris izine çıkıyor ve ÖİV (Özellikle İlginç Vaka) olarak adlandırdığı bir hastasını Ellen’a emanet ediyor. Bu kadın kimliği meçhul bir şiddet mağduru. Ellen kadınla konuşmaya gittiğinde onda birçok gariplik fark ediyor; kadın Kara Adam tarafından izlendiği iddia ediyor. Ve ertesi gün arkasında hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboluyor. Bunun sonucunda baş karakterimiz bu hastayı aradığı ama hayatını alt üst edecek gerçeklere ulaşmasına neden olacak olaylar silsilesinin içinde buluyor kendini.
Kitabın ilk yarısında bazı kısımları zihnimde canlandırmak çok zor oldu ve karmaşık geldi. Bir de daha durağan ilerliyordu. Lakin ikinci kısımda işler çok değişti. Cidden o sayfaları okurken yaşadığım gerilimi hala hissedebiliyorum.
Kitap o kadar etkiliyor ki bir süre sonra ciddi anlamda sen de paranoyak tavırlar sergilemeye başlıyorsun. Gerçekten korkunç bir etkisi var. Türü gereği bu konuda amacına ulaştığını söyleyebilirim. Ayrıca olaylar o kadar tahmin edilemez yerlere gitti ki gerçekten soluksuz okudum resmen. Kesinlikle bu türü seven herkese öneririm bu kitabı. Ben kesinlikle Wulf Dorn’un diğer kitaplarını da okuyacağım. Sağlıcakla kalın efenim! 💛💛✨✨💕💕