Merhabalar, bugün sizlerle Richard Bach’ın Martı Jonathan Livingston kitabının yorumunu paylaşacağım. Öncelikle kısaca konusundan bahsetmek istiyorum. Öykü bizlere bir martı olan Jonathan’ın hayatından kesitler sunuyor. Sırasıyla genel olarak martıların hayatını, neler yaptıklarını, Jonathan’ın sürüden dışlanış sürecini ve yeni hayatının şekillenmesini okuyoruz.
Bazı kitaplar vardır ki her yaş grubu için çıkartılan anlam farklıdır. Mesela bir çocuk okuduğunda onu bir masal olarak görebilir ama bir yetişkin okuduğunda hayatla ilgili farklı anlamlar çıkarabilir. Küçük Prens ve Hayvan Çiftliği bu tarz öyküler arasında ilk aklıma gelen örnekler. Bu kitap da bende aynı düşüncenin filizlenmesine yol açtı. Çocukluğumdan beri intak (hayvanların konuşturulması) sanatına başvurulan öyküleri ya da masalları çok sevmişimdir. Çünkü anlatılmak istenen mesajın direkt olarak verilmek yerine farklı araçlar ya da canlılar aracılığıyla aktarılması ve bizi düşünmeye sevk etmesi beni her zaman cezbetmiştir.
Kitapta beni en çok etkileyen kısım Jonathan’ın konseyin karşısına geçip sarf ettiği şu sözler oldu:
“Yaşamın gerçek anlamını arayan, bulmaya çalışan bir martıdan daha sorumluluk sahibi biri olabilir mi? Bin yıldır yaptığımız tek şey balık peşinde koşmak. Artık yaşamak için bir nedenimiz olmalı; öğrenmek, keşfetmek, özgür olmak gibi.”
Her toplumun kendine ait belirli kalıp değerleri ve davranış biçimleri vardır. Bu nedenle bu genele uymayan kişiler çoğu zaman toplum tarafından aykırı olarak görülüyor ve ne yazık ki dışlanıyorlar. Kitabın başında da yazar zaten buna atıf yaptığını belli etmek amacıyla ‘İçimizde yaşayan gerçek martı Jonathan’lara…’ ifadesine yer vermiş. Bence ne kadar süreceği meçhul olan hayat yolculuğumuzda yaşamımızı değerli kılan şey onunla ne yaptığımız, dünyaya neler kattığımızdır. Çevremde birçok insan var, çoğu zaman bulundukları ortam ya da çevre baskısı nedeniyle fikirlerini açıkça dile getiremiyorlar. Geçmişte ben de böyle birisiydim ama bir süre sonra saçma bile olsa düşüncelerimi dile getirmem gerektiğini fark ettim. Bence her insan zihni bambaşka hazineyi içerisinde barındırıyor ve o kişinin fikri başka birisinin aklına öyle büyük şeyler getirebilir ki belki de bu, devrim niteliğinde değişiklikleri beraberinde getirir. Diğer açıdansa başkalarının fikirleri altında ezilip gerçek benliğimizi gösteremeyeceksek ve düşüncelerimizi dile getiremeyeceksek yaşamımızın anlamı ne ki? Her insan farklıdır ve tek bir doğru olamayacağı için de tek tipleşme olmasını doğru bulmuyorum. Bu açılardan Jonathan’da kendimi gördüğüm noktalar mevcut.
Kitapta beni etkileyen diğer bir noktaysa Jonathan’ın kendini gerçekten tanıdığında ve ne istediğine karar verdiğinde boyut atlamasıydı. Hayat her zaman belirsiz olacak, sonuçta geleceği görmeye muktedir değiliz. Lakin belirli bir amacımız olduğunda gelecek tamamen karanlık olmaktan çıkıp az da olsa bulanıklaşıyor. Özellikle üniversiteden mezun olduğum sene bu konu üzerine oldukça düşündüm, yakın arkadaşlarımla da uzun saatler bu konu üzerine istişare ettik. Sonuç olarak insanın belki de yaşamının sonuna kadar kendini tam anlamıyla tanıyamayacağını düşüncesine vardım. Çünkü bazı olaylar hayatımızda büyük değişimleri beraberinde getirebiliyor, insanlar asla yapmam dedikleri şeyleri yapabiliyor. Lakin bunun yanısıra içten içe isteklerimiz vardır; olmak istediğimiz kişi, 10 yıl sonra kendimizi görmek istediğimiz yer gibi. Mesela ben şu anki Nero olarak kendime ait 3 motto belirledim:
- İyi bir insan ol,
- Kendini sev,
- Sürekli öğren.
Profesyonel hayatı bir kenara tutarak düşündüğümde gelecekteki Neriman’ın bu açılardan kendisini daha da geliştirmiş olmasını, gerçek benliğini ortaya koyarak en azından çevresindeki insanlar üzerinde olumlu değişikliklere vesile olmasını temenni ediyorum. Martı Jonathan ile bir kez daha fark ettim ki insan sosyal bir ayna ve tek bir insanın bile değişmesi bulunduğu çevrede büyük etkilere yol açabiliyor. Dilerim gelecekte de gerçek benliğimizin, isteklerimizin peşinden koşmaya devam eder ve en azından olduğumuz kişiden memnun bir şekilde bu hayatımızdan göçeriz.