Dizi 2016 yılında erkek arkadaşının ihaneti ve finansal konular nedeniyle zorluk yaşayan ve bunlardan kaçmayı dileyen bir kızın küçük bir çocuğu kurtarmak için göle atlaması ve tam boğulacağı sırada yaşanan güneş tutulması nedeniyle kendisini Goryeo Hanedanlığı’nda bulmasıyla başlıyor.
Orada 8. prens Wook’un eşinin kuzeni olan Hae Soo’nun bedeninde uyanan karakter bu bedenin sahibi kişi ve dönem hakkında hiçbir şey bilmediğinden hafızasını kaybetmiş gibi davranıyor.
Bu süreçte 8. prens Wook başta olmak üzere tüm prenslerle arasında güçlü bir bağ kurulmaya başlıyor. O dönemde baskın olan statü, cinsiyet farkı gibi kalıpları 2016 yılındaki zihniyetiyle hissedemediğinden çevresindekiler tarafından çok sığ bulunduğu da oluyor ancak çoğu yakını için destekleyici ve cesur birisi olarak anılıyor.
Hae Soo’nun buradaki hayatı 4. prens Wang So’nun hikayeye dahil olmasıyla tamamen değişiyor. Tarih bilgisi ile düşündüğünde bu dönemde 26 yıl boyunca tahtta kalan ve kardeş katli nedeniyle kanlı kral olarak anılan Gwangjong’un yaşadığını anımsıyor ve bir süre sonra bu kişinin Wang So olduğunu anlıyor.
Kore tarihi incelendiğinde 3 krallık dönemi (Gouryeo, Shilla, Baekje), sonra bunların birleşmesiyle kurulan Goryeo Hanedanlığı, bundan yaklaşık 500 yıl sonra da çoğunuzun bildiği Joseon hanedanlığı gelmektedir. Bu dönemlerin birkaç ortak özelliği var elbette ancak en önemli özelliklerden birisi yüzünde yara olan krala hoş bakılmayacağı. Tahta zorla çıkmadığınız ya da mevcut kral tarafından veliaht prens olarak yetiştirilmediğiniz sürece onaylanmanız çok zor. Aynı şey kraliçe için de geçerli, vücudunda yara izi olan bir kadın kralla evlenemez.
Tüm bunlar nedeniyle de 4. prens Wang So ailesi tarafından dışlanan ve yüzünde maskeyle dolaşan bir karakter. Hae Soo o toplumda yaşamadığından Wang So’yu dış görünüşüne göre değerlendirmiyor ve bu nedenle içine kapanık, acı içindeki prens derinlerdeki acılarını ona açınca aralarında güçlü bir bağ kurulmaya başlıyor.
20 bölümlük bir dizi olduğundan olayların tamamına değinmem tüm sürprizi kaçıracağından özellikle ilk birkaç bölümdeki olaylara değinmeye çalıştım.
Bu diziyi senelerdir görüyorum ancak karakterlerin yapısını duyduğumda kendi hayatımla çok fazla özdeşleştirip üzüleceğimi düşündüğümden izleyemiyordum. Ancak son zamanlarda dizinin OST’si olan Can You Feel My Heart şarkısını öyle çok dinliyorum ki mevcut ruh halimde izlemezsem bir daha izleyemeyeceğimi düşünerek başladım sonunda.
Dizide sinematografik açıdan etkilendiğim çok fazla şey oldu. Mekan çalışması çok iyiydi, gerçekten o dönemde yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz gerek makyajlar, gerek kıyafetler ve saç tasarımları ile. Bunun dışında özellikle sürekli gördüğümüz göl kenarı öyle güzel çekilmişti ki ekran karşısında bile bana huzur verdi. Ayrıca bu dizi şimdiye kadar izlediğim tüm Kdramalar arasında müzikleri en güzel olan diziydi, OST olarak en az 3-4 kült şarkı sayabilirim. İzlemeyenler bile biliyordur bu şarkıları. Yazının sonundaki listeden siz de bazılarına ulaşabilirsiniz.
Son olarak araştırmalarım sonucunda bana ilginç gelen iki noktaya değinmek istiyorum. İlki aslında gerçek hayatta 4. prens Wang So’nun yüzünde bir yara izi olmaması, ikincisi ise tarihte Hae Soo diye bir karakterin olmaması. Bu açıdan bakılınca harika bir tarihi dizi uyarlaması diyebilirim. Bu karakterlerin tüm hikayeleri tarih kitabından alınmış gibi yansıtılmış, öylesine gerçekçi duruyor.
Eğer tarihi dizilere merakınız varsa önerebileceğim ilk dizilerden birisi oldu ancak bol bol peçete bulundurun yanınızda, tavsiyemdir.