“BAY BROWNE’IN EYLÜL ÖĞRETİSİ:
HAKLI OLMAK İLE NAZİK OLMAK ARASINDA SEÇİM YAPMANIZ GEREKTİĞİNDE, NAZİK OLMAYI SEÇİN.”
August Pullman yüzünde fiziksel bir bozuklukla doğduğu için, normal bir okula gidemiyordu… Şimdiye kadar. Peki ‘yeni çocuk’ Auggie yeni sınıf arkadaşlarını sadece sıradışı yüzü olan, sıradan bir çocuk olduğuna ikna edebilecek mi?
Bu kitabı okuduktan sonra insanoğlunun ne kadar çirkinleşebileceğine tanıklık ettim bir kez daha. Her yıl birkaç kez sosyal mesaj barındıran kitap okurum. Empati kurmak için, toplum tarafından farklı algılanan insanların aslında nasıl bir karaktere sahip olduklarını anlamak için, önyargılarımdan kurtulmak için… Ve bu kitapları okuduktan sonra hem insanlardan hem de kendimden ciddi anlamda iğrenmiş şekilde buluyorum kendimi. Acaba, diyorum. Acaba ben de hayatımın bir bölümün de isteyerek veya istemeyerek insanlara farklı gözle baktım mı? Vebali ağır bir yük vicdanıma oturur işte bazen.
Kitap August, Via, Summer, Jack, Justin ve Miranda karakterlerinin ağzından okuduğumuz toplamda 8 bölümden oluşuyor. Ama ben tabiiki Auggie’nin bölümlerini sevdim en çok. İnsanlar nasıl bakarlarsa baksınlar o kadar sıradan bir çocuk ki. Adı üstünde yani ‘çocuk’. Herkes gibi oyun oynuyor, yaramazlık yapıyor, XBox’ı var, Star Wars hayranı… Yüzündeki bir farklılıktan dolayı neden farklı olsun ki? Bir kez daha önemli olanın insanın karakteri, içi olduğunu anladım bu kitapla. Gerçekten önyargılarımızı kenara koyup bakarsak her insanda güzel bir şeyler görebileceğimizi düşünüyorum.
Kitapta en çok üzüldüğüm noktalardan birisi de insanların ona sanki hastaymış, vebalıymış gibi davranması ve tabii August’un da bunun farkında olması. Küçücük bir çocuğun omzuna böyle bir yük nasıl yüklenir, yüklenebilir? Birçok yerde beni vicdanımla karşı karşıya getiren, gözlerimi dolduran, yüzümde bir tebessüme yol açan, en önemlisi de bir insan olarak karakterime etki eden bir kitaptı. İnşallah daha iyi bireyler oluruz hepimiz bu kitaplar sayesinde.
Bu arada keşke ben de Bay Browne gibi bir öğretmene sahip olabilseydim. Böyle eğitimcilere ihtiyacımız var gerçekten. Ve son olarak:
May the force be with you Auggie.