“Bir zamanlar çocukluğumuz sonsuzdu.
Çocukluk aslında küçülmüş, solmuş ve yıpranmış olan kıyafetlerle karşılaştırılabilir.
Artık daha fazla giyilemeyecekleri için yıkanıp, ütülenip, katlanıp, bir çeşit kutsal emanetmişçesine karton kutulara konan giysilerle…
Ama aslında büyümek, uzakta durup bakılmadıkça, sadece arada sırada, mesela altı ayda bir, ziyarete gelinmedikçe fark edilmeyen bir şey. Ancak o zaman bir çocuğun boyunun ne kadar ne kadar çok uzadığını görebilir insan.
Eğer yakında duruyorsa da sanki hiçbir şey, hiçbir zaman değişmiyormuş gibi gelir.
Sanki çıkışı olmayan bir yerde hapsolmuş gibi.”
1982 yılında Rasmus farklı eğilimleri yüzünden baskı gördüğü kasabasını terk edip, eşcinsellerin tek şansı olarak görülen Stockholm’e taşınır.
Dindar ve prensiplerine sıkı sıkıya bağlı bir ailede, içine kapanık bir çocuk olarak büyüyen Benjamin’in hayatı sonunda aidiyet duygusunu hissedebileceği bir gruba katılmasıyla tamamen değişir.
Kitabın tanıtımından bu iki karakterin birbirine duyduğu büyük aşkı okuyacakmışız gibi geliyor ama benim okuduğum tek şey İsveç Eşcinsellik Tarihi’ydi. Kitabın ilk bölümü bir hastahane odasında başlıyor ve kitabın isminin doğuşuna şahitlik ediyoruz. O sahne gerçekten çok etkileyiciydi. Ama sonra? Hastahane, karakterlerin çocuklukları, gençlikleri ve bugünleri arasında sıkışmış ve bir türlü nihayete ermeyen bir hikâye. Zaman akışları karmakarışıktı bence, sürekli bir geçiş söz konusuydu ve aralarında bir uyum yoktu. Bu tarz kitaplar beni gerçekten etkiler ama bu kitabın bana derinden bir etkisi olmadı ne yazık ki.
İsveç’te geçmişte eşcinsellere bakış açısı, AIDS’in doğuşu ve kapıya dayanması temaları beni tatmin etti sadece, çünkü o kısımlarda bayağı araştırma ve emek söz konusuydu. Eğer aşk adı altında yayınlanmasaydı beklentim daha farklı olurdu ve beğenirdim ama konu ve içerik paralel değildi bence. Kitabın kapağında I. AŞK yazıyor, devam kitapları basılmadı henüz ama eğer onlar da gelirse ve devamı daha uygun olursa, bu kitap o zaman daha anlamlı olacak benim için ama şu anda maalesef olumsuz demek durumundayım.
Ayrıca kitaplardaki yüksek orandaki cinsel ayrıntılar beni çok rahatsız ediyor, aşırı mahrem geliyor bana. Bu yüzden bazı yaş kesimleri ve benim gibi düşünen insanlar için pek uygun bir kitap değildi bence. LGBT temalı kitapları henüz okumayanlar için iyi bir başlangıç olabilir ama benim gibi bu türde kitapları geçmişte okuduysanız size de biraz yavan gelecektir. Sağlıcakla kalın efenim!